Tarih: 6 / Mayıs / 2024 //Sayfa hit sayısı:  1755   

Aphanomyces spp.
Aphanomyces Kök Çürüklügü



Hastalık etmeninin genel özellikleri:
- Aphanomyces cochlioides Drechs.
- Aphanomyces cladoganus Drechs. (Sweden) fungal hastalik etmenleri olup, özellikle sekerpancarinin en önemli hastaliklarindan biri olup, bir çok ülkede seker pancari üretimini büyük ölçüde sinirlamaktadir. Bir çok yaprak leke hastaligida ciddi ölüçülerde hastalik yapabilmesine ragmen, mücadelesi bir dereceye kadar bu hastalik etmenine göre oldukça kolaydir. Çünkü bu hastalik toprak kökenli olup, bitkilerin toprak alti organlarinda hastalik meydana getirmektedir. Toprak kökenli patojenler tarafindan olusan hastaliklari, bitkilerde ciddi bir tahribat olusmadan önce tespit etmek zor ve kontrol önlemlerinin de yetersiz ve geç alinmasi nedeniyle, zarar çok daha büyük olmaktadirlar. Bir çok yetistirici Rhizoctonia spp., diger çökerten etmenleri ve nematot gibi toprak alti zararlilarina asinadirlar, fakat Aphanomyces kök çürüklügü hastalik etmeni son yillarda tespit edilmis ve yaygin olarak ortaya çikan hastalik etmenlerinden biridir. Bu fungus iki tip spor üretmektedir. Zoosporlari hareketli olup, serbest suyun varliginda kamçilari ile hareket edebilirler ve bunlar seksüel üreme sonucu üretilmektedir. Diger bir spor oospor olup, bunlarda seksüel üreme sonucu meydana gelip, yuvarlak, kalin hücre duvarli, toprakda uzun yillar kötü kosullarda canliligini koruyabilen sporlardir. Hastalik etmeni toprak sicak ve islak oldugu zamanlarda baslar ve bu kosullar altinda, fungusun dinlenme sporlari, oosporlari çimlenir ve direk ya da zooporlarini üreterek bitkileri infete ederler. Bu üretilen zoosporlar serbest olarak toprak suyunda yüzerek hareket etmektedirler. Fungus yeteri kadar su ile doyurulmus topraklarda bunu kolaylikla yapabilir, bundan dolayida hastalik tarlada genis bir alanda ortaya çikabilir ve önemli kayiplarin olusmasina neden olurlar. Kronik kök çürüklügü fazinda hastaligin siddeti, mevcut toprak nemine ve sicakligina baglidir. Infeksiyon 18 ile 35 °C arasinda degisen sicakliklarda ortaya çikmakta, fakat optimal sicakligin 25 °C oldugu bildirilmektedir. Kosullar hastaligin gelisimine uygun olmazsa, hastalan bitkiler tekrar iyilesebilir ve nispeten normal ürününü verebilir.
Rhizoctonia kök çürüklügü, diger bir toprak kökenli hastalik etmeni olup, Aphanomyces kök çürüklügü hastaligi ile çok sik olarak karistirilmaktadir. Rhizoctonia kök çürüklügü, Aphanomyces kök hastaligian çok benzer, özellikle sicak ve iyi drene edilmemis topraklarda çok daha siddetli bir hastalik olarak karsimiza çikmaktadir. Buna ragmen hastalik belirtileri kolaylikla birbirinden ayirt edilebilir. Rhizoctonia' nin yesil aksam belirtileri ani ve kalici bir solgunluk olarak ortaya çikar. Hiç bir sararma bitkilerde görülmez, oysa Aphonomycetes kök çürüklügü hastaliginda kronik bir faz devresi ortaya çikmaktadir. Hastaligin kök belirtileri sinirli ve lokal koyu alanlar olarak ortaya çikar ve kökün genis bir alanini kapsayacak sekilde ilerleme gösterir. Nekroz ve çürüklük çogunlukla hastaligin ileri devrelerine kadar geçen sürede köklerin dis katmanlarinda sinirli olarak kalmaktadir. Bitkilerin kök aksami disari çikarilsada, kültivasyondan sonra bile infeksiyon meydana gelebilir. Genel olarak rhizoctonia hastaligi distan içe dogru, Aphonomycetes ise uçdan yukari dogru bir gelisme gösterir. Ayrica uygulanan fungisitle ile Rhizoctonia hastaligi engellenebilirken, Aphonomycetes tarafindan olusan hastalik ise kayip vermeyi devam ettirmektedir.



Hastalık Etmeninin Belirtileri (Simptomları):
Aphanomyces kök çürüklügü hastaligi, sekerpançarinda iki farkli formda ortaya çikabilir. Erken sezon ya da fide dönemi genellikle siyah çürüklük olarak ifade edilmektedir. Hastalik etmeni tohumu çürütmez ya da bitkinin ilk çimlenme dönemini etkilemez, fakat tohumdan çiktiktan bir kaç hafta sonra bitkileri infekteler ve çökerten belirtilerinin ortaya çikmasina neden olurlar. Infekteli fide dönemindeki bitkilerde hastalik belirtisi toprak seviyesine yakin olan gövdelerde grimsi, suyla silanmis bir leke olarak baslar ve buradaki gövde incelir ve iplik gibi bir yapi meydana gelir. Hastaligin ileri devresinde fideler ölmeden önce kotiledon yapraklari nadir olarak solmaktadir. Sonraki sezonlarda ya da kök çürüklügü fazi ise öncelikle solan, mat yesil bir renke dönen ve sonuçtada sari bir renk alan yesil aksam ile karekterize edilmektedir. Bitkilerde geçeleri bir iyilesme görülür, ama gün ortsinda olusan sicakliklarda bitkilerde solmalar tekrar meydana gelmektedir. Yapraklar sanki günesten kavrulmus gibi bir görünüm de alabilir ve kolaylikla kirilgan yapiya dönerler. Bitkilerin kök belirtileri sarimsi-kahverengi suyla islanmis lezyonlar olarak baslar. Hastalik ilerlerken, lezyonlar koyulasir ve sonuçta siyah bir kahverengi renge dönmektedir. Hastalik sekerpancari kökünün her yerinde ortaya çikabilir, ama genellikle kök uçlarinda görülmktedir. Hastaligin siddetli olarak ortaya çiktigi durumlarda ise tüm kök parçalanir ve bitkinin sadece iletim demetleri özelligini bozulmadan muhafaza etmektedir. Hastaligin bu devresinde bitkilerin üst aksam belirtileri aldatici olabilir. Hastaliktan etkilenen bitkiler, siddetli olarak azalan kök sisteminden dolayi topraktan kolaylikla ele gelebilir, ama bu dönemde bile bitkilerin yesil aksamlari canli ve saglikli görülebilir.





Mücadelesi
Kültürel mücadele
1. Patojen aktivitesinin düsük oldugu serin dönemlerde yetistiricilege basalanmali. Tohum ekimleri erken bahara kaydirilabilir.
2. Bitki kültüvarlari patojene toleransli olabilir, toleransli çesitler terçih edilebilir.
3. Bitkileri asiri sulamadan kaçinilmali, özellikle tarala kosullarinda göllenmelerin önüne geçilmelidir.
4. Potojene konukçuluk yapmasi muhtemel bitkiler ile mücadele edilmeli, gerekirse kimyasal mücaedele yapilabilir.
5. Bitkileri strese düsürecek islemlerden kaçinilmali, yeterli ve zamaninda sulama yapilmalidir. Strese sokacak her türlü islem bitkilerin hastaliklara karsi duyarligini artirmaktadir.
6. Patates, soyafasulyesi ve diger daneli bitkiler ile ürün rotasyonuna gidilebilir.
7. Bazi bitkiler ise hastaligin sidddetli olarak ortaya çikmasini artirabilir. Bu yüzden yonca, fasulye ve korunga bitkileri mütakip ispanak ya da sekerpancari üretimi yapilmamalidir. 8. Tohum ilaçlamasi yapilabilir, özellikle hymexazol etkili madde ile yapilan ilaçlamalar tavsiye ediliyor ve çimlenme öncesi ve hemen sonrasi hastaligin ortaya çikmasini engeleyebilir.
Kimyasal mücadele
Hymexazol ve diger Phytophthora etmenlerine karsi kullanilan ilaçlar tavsiye edilmektedir.
K
Etmenin sitematiğini görmek istiyorsanız etmenin ismini tıklayınız
Aphanomyces spp.
 

Bu sayfanın dizaynı ve tüm içeriği Cahid ÇAKIR tarafından hazırlanmıştır.
Sayfaların en iyi görüntüsü 800 X 600 ekran çözünürlüğünde IE' da görebilirsiniz
Eleştiri ve önerilerinizi bekliyoruz.
e-mail:cahidcakir@bitkisagligi.net